27 Mayıs 2020 Çarşamba

ölümden başkası yalan

   ...yalan başkası yalan, dünyada ölümden başkası yalan... çok sevdiğim bir şarkıdır hiç ne kadar doğru olduğunu düşünmeden sevivermiştim. Sonra zamanla sevdiklerimi kaybettikçe sözleri çok anlamlı demeye başladım ve her kayıpta aklıma bu şarkı geliyor. Yine yadıma düştü bu şarkı çocukluk arkadaşlarımdan birinin göçüp gitmesiyle..
     Bütün arkadaşlıklar özeldir evet ama yıllarca görüşmemene rağmen her görüştüğünde muhabbettinizin ve sıcaklığının kaldığınız yerden devam ettiği çocukluk arkadaşlıkları daha özeldir bence hiç kuşkusuz. Hele ki Anadolu’da geçmişse bu en güzel dönemleriniz, mahalle-sokak arkadaşlığı kurabilmişseniz işte böyle gerçek arkadaşlık edinmişsinizdir. Bir gün sabah bir kalkıyorsunuz ki o arkadaşınız vefat etmiş. İlk başta anlayamıyorsun, nasıl yani, kim deyip duruyorsun. Daha doğrusu konduramıyorsun , ee hasta değildi, ee bir sıkıntısı yoktu. Ya nasıl ya deyip duruyorsun bir süre, gençti o genç benle yaşıt diyorsun ki sanki senden küçük kişiler ölmüyormuş gibi. Nutkun tutuluyor, akıl tutulması yaşıyorsun, beynin uyuşuyor. Biraz zaman geçtikten sonra anlayınca eee şimdi annesi  ne yapacak ki demeye başlıyorsun. O kadın çocuklarını nasıl özveriyle büyüttü, nasıl üstüne titredi.. Allah’ım sabırlarından ver diyorsun..Ve sonra aklına kardeşi geliyor ve böğrüne bir taş oturuyor. Evet anne değilim çok fazla anlayamam ama canımı istese veririm dediğim kardeşim var. Ben bir abla olarak kardeşinin durumunu tasavvur edemiyorum, canından bir parça koptu gitti değil canının küçük bir parçası kaldı dünyada gibi geliyor bana. Allah’ ım dayanma gücü ver diyebiliyorum sadece. 
      Bu yazıyı yazma nedenim, son görevimi yanında olarak yerine getiremiyorum bari duygularımı dile getirip yazıya dökerek yapayım çünkü biliyorum ki görüyorsun, Güle güle arkadaşım, yerin her zaman özel kalacak...
       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder